23 Eylül 2014 Salı

Kurban ve Hayır Kurumları



Sual: Vacib kurbanları, akika ve adak kurbanları hayır kurumlarına nasıl kestirebiliriz?
 
CEVAP
Vacib olan kurban, adak, akika veya ölüler için kesilecek kurban, işin dinî yönünü de iyi bilen ve ilim neşriyle meşgul bir vakfa, vekâlet yoluyla kestirilebilir. Böylece ilim neşrine katkımız olduğu için farz sevabı alırız. İlim tahsili yapılan yerlere, dine uygun şekilde zekât, fitre, adak, akika veya sadaka şeklinde yapılan yardımlar, insanı kazalardan, belalardan korur. Dünyada, sıhhat ve âfiyet içinde bir ömür sürmeye sebep olur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Hastalarınızı sadakayla tedavi edin! Bela sadakayı geçemez.) [Taberani]
 
İhlas Vakfı, öğrenci yurtlarında, binlerce üniversiteli fakir öğrenciyi ve Türk dünyasından gelen muhtaç öğrencileri barındırmaktadır. Onların birçok ihtiyacı, hayırseverlerin yardımlarıyla sağlanmaktadır. Birçok önemli esbirçok dillere tercüme ettirerek, yurtiçinde ve yurt dışında dağıtmakta, eri böylece dinimizin, ülkemizin ve milletimizin tanınmasına vesile olmaktadır. Ayrıca, Türk Dünyası'ndan ve yurt içinden gelen fakir öğrencilere her türlü yardımı yapmaktadır.
 
Yurtlarda üç öğün yemek çıkmakta, İhlâs Vakfı öğrencilere sevgi ve şefkat kucağını açmaktadır. Bu öğrenci yurtlarının bir yıllık et ihtiyacı, hayırseverlerin verdikleri kurban vekâletleriyle karşılanmaktadır. Vakfa verilen kurban vekâletleriyle, hayırseverler adına kurbanlıklar satın alınmakta ve dinimize uygun olarak kesilen kurbanlar, soğuk hava depolarında muhafaza edilmektedir. Yıl boyu, bu etler yurtların yemek ve et ihtiyacında kullanılmaktadır.
 
İhlâs Vakfı, eğitime ve devletimize verdiği destekle, en iyi şekilde kamu hizmeti yapmaktadır. İhlâs Vakfı'na kurban veya zekât vekâleti veren, İhlâs Vakfı'nın hizmetlerine iştirak etmiş olur. Vekâlet vermek isteyen, herhangi bir İhlâs Vakfı öğrenci yurduna veya Türkiye Gazetesi bürosuna telefon ederek, kurban vekâleti verebilir. Kurban bedelleri ve banka hesap numaraları, (0212) 451 49 00 numaralı telefondan ve www.ihlasvakfi.org.tr adresinden öğrenilebilir.


20 Eylül 2014 Cumartesi

Tatlı Tavşicikler / Amigurumi


Merhabalar!
Uzuun bir aradan sonra, yine yeniden buradayız efenim! :)
Ne zamandır yayınlanmayı bekleyen sevgili tavşiciklerimle geldim hem de, buyurun tanıştırayım bu sevimlileri sizlerle;

26 Ağustos 2014 Salı

Bir Amigurumi Bebek Daha...

Merhabalar...
Yoğun telaşlarımız arasında, zar zor bitirdiğim son siparişim karşınızda...:)
Kendisine bir isim bulamadım, bu da böyle isimsiz kalsın:)
Güzel günlerde kullanılması dileklerimle...

Sipariş ve bilgi için:
elma.sekeri.blog@hotmail.com

Sevgiler...

24 Ağustos 2014 Pazar

Artan Pilav


Yahya Baba, II. Bâyezîd Hân zamanında, Edirne Bâyezid Külliyesi'nin aşçılarından biridir. Arkadaşları hoşaf, kebap, sebze, bakliyat pişirir. Ama onun ihtisası pilavdır. Mübârek, işe girişti mi, ibâdet ettiğini sanırsınız. Pirinçleri salevat getire getire ayıklar, yağını tekbirlerle eritir. Tuzunu Besmele ile, suyunu Fâtihalarla salar. Zaman zaman gözünü yumar, enbiyâyı evliyâyı aracı yapar, Allahtan bereket arzular.
Onun pilavı herkese yeter, hatta artar. Ancak o tek pirinç tanesine bile kıyamaz; artanları Tunca nehrine atar. Balıklar onun geleceği saati bilir, köprü başında toplanırlar.
Kilerci, bakar pilav artıyor; pirinci aşçıya habersizce az vermeye başlar. Ama Yahya Baba bir kere bile; "Bu pirinç yeter mi?" demez. Kilerci şaşkındır. Her gün pirinç miktarını biraz daha kısar ama, pilav azalmaz, aksine çoğalır. Yine herkes doyar, Tunca'nın balıkları bile nasibini alırlar. Kilerci, bunu izah edecek tek kelime bilir: "Bu bir kerâmet!"
Çok dener ve emin olunca padişaha çıkar. "Bu Yahya Baba boş değil sultanım der, hâlbuki biz ona amele muamelesi yapıyoruz."
Bâyezîd-i Velî gönül ehlidir ve aşçı ile tanışmak ister. Kilerci ile bir plan yaparlar. O gün Yahya Baba'ya çok az, hatta gülünç denilecek kadar az pirinç verilir. O her zamanki gibi okur, âlemlerin Rabbinden Halil İbrâhim bereketi diler. Pilavı çok lezzetli olur, üstelik kazanlara sığmaz. Yahya Baba artanları yine yüklenir, Tunca'nın yolunu tutar. Tam kepçeyi daldırıp balıklara atarken padişah ortaya çıkar. "Ne oluyor bre, der. Yoksa devlet malını israf mı edersin?" Yahya Baba tutulur kalır. Ancak balıklar kafalarını sudan çıkarıp; "Ayıp olmuyor mu sultanım? derler. Koca devletin artığını bize çok mu görüyorsun?"
Yahya Baba öylesine mahçup olur ki, anlatılamaz. Sırrı meydana çıkmıştır, utancından secdeye kapanır, Allaha sığınır. Bâyezîd-i Velî onun kalkmasını bekler, ama geçmiş ola...
Mübârek çoktan ruhunu teslim edip, kavuşmuştur rahmet-i Rahmana...

17 Ağustos 2014 Pazar

Mor Saçlı Bıcırık / Amigurumi Bebek


Merhabalar sevgili takipçilerim...
Hemen tanıştırayım; karşınızda Bıcırık bebek :)
 Sevgili Hatice hanımın siparişlerinden biriydi bu sevimli
bıcırık :)

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Tesettürlü Amigurumi Bebek


Herkese merhaba...
Bu aralar çok yoğun geçiyor günlerimiz. Evde ablamın düğün telaşıyla, çeyiziyle vs. uğraşırken, bir yandan da siparişleri örmeye devam ediyorum. :) Bu koşuşturmaca içerisinde siparişleri birazcık geç bitirsem de, sevgili müşterilerim her zaman anlayışla karşılıyorlar, sağolsunlar ^_^ 
Yine bir sipariş bebek var, ama bu kez farklı...:)

5 Ağustos 2014 Salı

Bu Adamın Rivayetine Güvenmem



-Bu Adamın Rivayetine Güvenmem-

İslâm dünyasında Kur'an-ı kerimden sonra en güvenilir kaynak Sahih-i Buhari adındaki Hadis kitabıdır.

İsmail Buhari hazretlerinin "rahmetullahi aleyh", yeni bir Hadis-i Şerif duymak ve almak için dere tepe dolaştığı, günlerce, haftalarca yol katettiği sıralardaydı. Kendisine birçok sahabi ile görüştüğü bilinen birinden söz edildi. Çok zaman yaptığı gibi uzun bir yol katederek bahsedilen adamı buldu. Fakat adamı bulduğu sırada, kazığından boşanmış olan devesini boş torba ile aldatarak yakalamaya çalıştığına şahit oldu. Bu halde hiçbirşey sormadan geri döndü. Niçin boş döndüğünü, birkaç hadis not etmediğini soranlara şöyle cevap verdi: 
"Bu adam, Allahü tealanın bir mahlûkunu aldatmaya uğraşıyor. Ben, devesini aldatarak yakalamaya çalışan adamın rivayet edeceği hadise güvenmem"