8 Haziran 2014 Pazar

Fen Bilgileri ve İslamiyet

Hiçbir dîne inanmıyanlardan bir kısmı da, fen adamı görünerek bozuk düşüncelerini, fen perdesi altında, etrâfa saçıyor. Meselâ (Bütün canlıların yapı taşı olan hücre, milyonlarca sene evvel, denizlerde, tesâdüfen kendi kendine meydâna gelip, zemânla küçük deniz nebâtları ve hayvanları ve sonra karadakiler meydâna gelmiş, en son insan hâline dönmüşdür) gibi şeyler söylüyorlar. Böylece, Âdem aleyhisselâmın toprakdan yaratılmadığını, Kur'ân-ı kerîmin ve mukaddes kitâbların, hâşâ, hikâye olduklarını, ilk canlı maddeyi vücûde getiren büyük bir kudretin varlığına inanmanın fenne uymıyacağını anlatıyorlar. Böyle kâfirlere(Dehrî) denir. Bunlardan müslimân görünenlere (Zındık) ve (Fen yobazı) denir...
Îmânı gideren; herhangi bir hâdisenin kendi kendine olduğuna inanmak ve hayvanların, tek hücrelilerden, yüksek yapılılara doğru, birbirlerine ve nihâyet insana döndüğünü söylemekdir ki, fen bunu göstermiyor ve fen adamları böyle söylemiyor...
Herşeyin yokdan yaratılmış olduğu, Âdem aleyhisselâmın çamurdan yapılan bedeninin, et ve kemiğe dönüp canlanması, Allahü teâlânın var olduğu ve sıfatları ve kıyâmetde olacak şeyler, tekrâr dirilmek, îmânın esâslarındandır. Bunlara uymıyan, bunlara olan îmânı bozacak sözlere inanılmaz. Fen adamı, bunlara uymıyan söz söylemez. Çünki bunlar, fenne uymıyan şeyler değildir. Herkesi bunlara inandırmak ve aksini söyliyenleri red etmek lâzımdır.

Âdem aleyhisselâmın evlâdı çoğalarak Arabistân, Mısr, Anadolu ve Hindistâna yayılmışdı. Nûh "aleyhisselâm" zemânında tûfanda, hepsi boğularak, yalnız gemidekiler kurtuldu. İnsanlar bunlardan türedi. Zemânla çoğalarak, Asya, Afrika, Avrupa, Amerika ve Okyanusyaya, ya'nî bütün yeryüzüne yayıldı. Bu yayılma, hem karadan, hem büyük gemilerle, denizden olmuşdu. O zemânlarda Asyadan Amerikaya ve Okyanus adalarına, belki kara yolları vardı.
Fen ilerledikce, müslimânların, görmeden, akl ermeden, inandıkları birçok şeyler, birer ikişer, fen yolu ile anlaşılmakdadır. Meselâ, bugün Avrupa ve Amerikada, mekteblerde, şöyle okutuluyor: (Eski jeolojik devrlerde, güney kıt'aları arasında kara yollarının bulunduğu kabûl edilmişdir. Meşhûr Meteoroloji âlimi Alfred Wegener, Kontinentverschiebung [karaların kayması] nazariyyesini kurmuş ve beş [bugün için altı] kıt'anın evvelce birbirine bağlı olup, sonra yavaş yavaş ayrıldıklarını söylemişdir. Başka bir profesör, kıt'alar arasında köprü gibi kara parçaları olduğunu, Zoocoğrafik tecribelere dayanarak, iddi'â etmişdir. Wegenere göre, Paleozoikum ve Mezozoikum devrlerinde, kıt'alar birbirlerine yapışık idi. Paleozoikum sonuna kadar, hayvanlar, Cenûbî Amerika ile Afrika, Asya [doğruca Hindistândan] ve Avustralya arasında kara yolculuğu yapmışlar, Eosenden i'tibâren Afrikada yaşayan hayvanlar, karadan, Cenûbî Amerikaya geçmişlerdir) teorileri öğretilmekdedir.
Görülüyor ki, Âdem aleyhisselâmın toprakdan yaratıldığı ve insanların, yeryüzüne, Sûriye, Irâk ve orta Asyadan yayıldıkları, fen bilgileri ile de, anlaşılmakdadır. Hâdiseleri değil de, propagandaları yazan ve hakîkatlere değil de, siyâsî menfe'atlere koşan ba'zı târîhciler, islâmiyyete ve islâm büyüklerine, körü körüne hakâret etmekde hâlâ inâd ederken, fen adamları, fen bilgileri, islâmın büyüklüğünü, doğruluğunu, gün geçdikce dahâ yakından görmekde ve anlamakdadır].

Tam İlmihal Se'âdet-i Ebediyye

Daha fazlası için bkz: Huzur Pınarı

2 yorum:

  1. Tam ilmihal seadet-i Ebediyye kitabını herkese tavsiye ediyorum.Ehli sünnet alkmlerinin kitaplarından nakil olan,nakle dayanan,Seyyid Abdülhakim Arvasi rahmetullahi teala aleyh hazretlerinin oğlu Seyyid Ahmed Mekki rahmetullahi teala aleyh hazretlerinin de tavsiye ettiği çok kıymetli bir hazinedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler katkınız için.
      Konu açılmışken, okuyucularımız için kısa bir tanıtma/hatırlatma da yapalım.
      Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, son devir evliyalarından, büyük bir zattır. Necip Fazıl Kısakürek'in de hocasıdır.
      Tam ilmihal Saadet-i Ebediyye kitabını yazan zat da, Abdülhakim efendinin talebesidir. Hocasından öğrendiklerini yazmıştır. Ayrıca tıp ve kimya tahsili de yaparak, hem fen bilgilerinde, hem islam ilimlerinde zirve olmuştur.
      Kitaplarındaki bütün bilgiler nakle dayanır, her bilginin hemen yanında kaynağı yazar, hangi kitaptan alındığı yazar, yazarı hakkında bilgi verilir.
      Hasıl-ı kelam, bu kitap bir hazinedir. Herkesin hayatında en az bir kere okuması gereken çok kıymetli eserdir.

      Sil

Siz de konuya dahil olmak ister misiniz?

Yorum yazan herkese çok teşekkürler...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...